Almanca
Arapça
İngilizce
Türkçe
Lazer Epilasyon Nedir?
Teknolojinin getirdiği önemli tıbbi gelişimlerden biri olan lazer epilasyon, istenmeyen tüylerin lazer enerjisi kullanılarak kalıcı ve etkili bir şekilde yok edilmesini sağlayan bir estetik tedavi yöntemidir. Lazer ışığı, bilinen ışıklardan farklı olarak ışığın tek dalga boyunda ve düz bir demet halinde yayılması özelliğiyle biliniyor. Milisaniyelik atışlar ile cilde uygulanan lazer ışınları, kıl ve tüylere rengini veren melanin pigmenti tarafından emilmekte ve çevre dokuya herhangi bir zarar vermeden direkt olarak kıl köküne yoğunlaşmaktadır. Bu işlem sonucunda kıl kökünde ısı oluşmakta ve kıl kökü tahrip olarak yok olmaktadır. Önemli bir teknolojik gelişme olarak lazer epilasyon tedavisi, günümüzde son derece yoğun bir şekilde talep almaktadır. Bu talep karşısında uygulanan tedavilerde de genel itibarı ile olumlu ve kalıcı sonuçların elde edildiği biliniyor. Ancak sadece bir cihaz ile yapılabilen lazer epilasyon tedavisi, bu yönü ile birçok farklı kuruluşun bu tedaviyi sağlamasına sebep olmuştur. Dolayısı ile de lazer epilasyon tedavisinin, sadece profesyonel ve ilgili alanlarda yetkinliği bulunan sağlık kuruluşlarında uygulanması gerektiğini ve bu yönde tedavi alınması gerektiğini söylemek gerekir.
Diode Lazer Epilasyon Cihazı ve Özellikleri
İlk olarak diode lazer epilasyon tedavisi için kullanılan çeşitli cihazların mevcut olduğunu, ancak bu alanda başarıyı istisnasız olarak yakalamış olan bir epilasyon cihazı olarak, Beight marka Diode Lazer Cihazı ülkemizde de seçkin kliniklerde kullanılıyor. 20 milyon atış imkanı sağlayan, 12 x 12 safir başlık ve 10.4 in. LCD ekrana sahip olan bu özel diode lazer epilasyon cihazı, uygulamadaki başarısı ile son derece popüler bir yapıya sahiptir. Kalitesi, kolay kullanımı ve diğer konfor özellikleri ise cihazı daha da öne çıkarmaktadır. Tüm vücut bölgelerinde ve her türlü kıl cinsinde yüksek başarının sağlanabilmesi, herhangi bir risk olmadan güven içerisinde en hassas bölgelerde bile olumlu sonucun elde edilebilmesi, başlıca özelliklerden sayılmaktadır. Ağrı ve acı olmadan işlem yapılabilmekte, kendinden soğutmalı sistemi ile hiçbir sızı veya yanma oluşturmadan rahat bir tedavi uygulama imkanı sağlayabilmektedir.
Diode Lazer Epilasyon Nasıl Uygulanır?
Diode lazer epilasyon, ülkemizde bilinen ismi ile ütüleme lazer epilasyon tedavisi, özellikle koyu renk tenlerde başarı sağlayan ve bu yönü ile bilinen bir lazer epilasyon tedavisi olarak karşımıza çıkmaktadır. Yüksek hızla uygulanabilmesi ve ayrıca göğüs, sırt ve benzeri büyük alanlarda da uygulanabilmesi, diode lazer epilasyona olan ilginin artmasına sebep olmuştur. Uygulanışı ve teknolojisi itibarı ile lazer başlığının vücutta gezdirilmesi sonucu, ütüleme epilasyon olarak da bilinen bu tedavi yöntemi, yüksek seri atışlar yapabilme özelliği ve kendinden soğutucu özellikleri ile de acı ve ağrı hassasiyetini de asgari düzeye indirmesi ile biliniyor.
İlgili tetkik ve muayeneler yapıldıktan sonra kararlaştırılan tedavi planı doğrultusunda, ilk seansa gelindiğinde, uzmanlarımız tarafından kıllar kesilmekte ve inceltilmektedir. Ardından da lazer epilasyon yapılacak olan bölge işaretlenmekte ve bu yönde tedavi başlatılmaktadır. Diode lazer cihazı tarafından ilgili bölgede bir tarama yapılacak ve bu tarama sonucuna bağlı olarak da uygun doz ayarlanacaktır. Özellikle açık tenlerde, derin kıl yapılarında ve ince – kalın tüylerin olduğu bölgelerde uygulama sonuçlarının daha başarılı olduğu da bilinmektedir. Akıllı soğutma sistemi ile çalıştığı acı ve ağrı oranları düşük, cilt yanmaları olmadan, hızlı ve kolay bir tedavi süreci ile epilasyon seansları tamamlanabiliyor. Diode lazer epilasyon tedavisi, her seansı ortalama ve yapıldığı alanın genişliğine bağlı olarak 45 dakika sürer ve tedavi bölgesine bağlı olarak maksimum 6+2 seansta büyük ölçüde tamamlanabilen bir yapıdadır.
Kimler Diode Lazer Epilasyon Yaptırabilir?
Hemen hemen tüm cilt tiplerine uygun şekilde kullanılabilen ve bu yönde tedaviler tamamlayabilen diode lazer epilasyon, açık tenlerde daha iyi sonuçlar verebilmektedir. Aynı zamanda ince, zayıf tüy ve kıl kökleri barındıran bölgelerde de bu başarı oranının arttığını belirtmek mümkün. Bunların yanı sıra yüz bölgesinde yer alan ince tüylerde, dekolte bölgesinde, eller ve kollar gibi zayıf tüylere sahip olan bölgelerde de tercih edilmektedir. Tüm bunların yanı sıra göğüs, sırt ve benzeri büyük alanlarda da yüksek bir başarı oranı ile sonuç vermesi, bu yönde uygulanan tedavilerde de diode lazer epilasyonu öne çıkarmaktadır. Söz konusu hususlar dikkate alınarak diode lazer epilasyon tedavisinin hemen hemen her türdeki cilde sahip olan bireylerin alabileceğini, ancak başarı oranlarının belirlenen hususlar dahilinde değişiklik gösterebileceğini ekleyebiliriz.
Lazer epilasyon tedavisinin uygun olmadığı hallerin başında ise vitiligo gibi deri nin pigmen hasarı ile seyreden hastalıklara sahip olan bireylerin geldiği bilinmekte. Yine ayrıca örnek olarak, Sedef gibi deri hastalıklarına sahip olan bireylere, 18 yaş altındaki bireylere ve uygulamadan önce solaryum ve benzeri güneşlenmeye bağlı yoğun bronzlaşma ya da yanık gelişmiş hastalara uygulanmamaktadır. Son 6 ay içerisinde herhangi bir akne tedavisi almış olan ve ilgili ilacı kullanan hastalar için de lazer epilasyon tedavileri uygun görülmemektedir. Bu noktalara da dikkat ederek lazer epilasyon tedavisi almanın, sağlık açısından önemli olduğunu belirtmek gerekir.
SORU SORUN
HEMEN DEĞERLENDİRELİM
Şimdi Estetik ve Plastik Cerrahi Uzmanı Dr. Vecdi Bayramoğlu’na Aklınıza Takılan Her Türlü Soruyu Sorup Bilgi & Fiyat Alabilirsiniz!
Diode Lazer Epilasyon Öncesi ve Sonrası Dikkat Edilmesi Gerekenler
İlk olarak seanslar başlamadan yaklaşık 4 hafta öncesinde ağda, cımbız, epilatör, tüy dökücü krem ve benzeri kıl köklerine etki eden işlemlerin bırakılması gerekir. Ayrıca bir ay öncesinden başlayarak gün ışığına maruz kalmaktan ve özellikle de bronzlaşma gibi yanık oluşturabilecek durumlardan kaçınmak gereklidir. Kullanılan bir ilaç bulunuyorsa muhakkak uzman doktor ile paylaşılmalı ve bilhassa izotretinoin etken maddesine sahip olan ilaç kullananların tedavilerinin ertelenmesi gerektiği de bilinmelidir. Cilde kimyasal peeling ya da cildi soyacak türdeki krem uygulamaları da tedavi öncesi uygulanmamalıdır.
Uygulama tamamlandıktan sonra güneş ışınlarından korunmaya çalışmak gerekiyor. 30 veya daha yüksek faktör güneş koruyucusu kullanmak, bu süreci daha rahat ve risksiz atlatmayı sağlayabilir. Bölgeyi nemlendirici kremler ile nemli tutmak da ayrıca gereklidir. Uygulamadan sonraki 24 saat boyunca sıcak su teması engellenmelidir. 24 saat içerisinde ağrı ya da şişme gibi yan etkiler görülürse, beze sarılı buz uygulamaları ile engelleme yapılabilir. Uygulamadan sonraki 48 saat boyunca bölge tıraş edilmemelidir. Bölgede herhangi bir kabuklanma görülürse kesinlikle kabuklar soyulmamalı ve bir müdahale de yapılmamalıdır. Bu kabuklanmalar, kısa süre içerisinde kendiliğinden geçecektir. Sert ovalama, kaşıma, keseleme ve benzeri tahriş edici uygulamalardan da bir müddet kaçınmak gerekmektedir. Seanstan sonraki 24 saat boyunca fondöten, allık veya benzeri cildi kapatan ürünler kullanılmamalıdır.
Epilasyon Sonrası Sonuçlar ve Yan Etkiler
Seans sayısına göre oluşturulan tedavi süreci tamamlandığında, kıl köklerinin öncelikle kısa bir süre boyunca uzayacağı bilinmektedir. Bu süreç dahilinde yaşanacak gelişmeler doğal olarak seyredecek ve zaten tüm ayrıntıları, uzman doktor tarafından hastaya bildirilecektir. Dolayısı ile de kılların bu süreç boyunca uzamasına herhangi bir müdahale etmemek gereklidir. Ortalama olarak birkaç gün süren uzama sonrasında, kıl ve tüyler kendiliğinden dökülecek ve tedavi bu yönde tamamlanacaktır. Her bir seansın ortalama olarak 30 dakika ile 45 dakika arasında sürdüğünü ve uygulama bölgesi bakımından değişiklik gösteren seans sayısının da maksimum 5 olduğunu ekleyebiliriz. Bu değerler kapsamında alınan diode lazer epilasyon tedavisi, kısa bir süre içerisinde tamamlanabilmekte ve istenmeyen kıl ve tüylerden de kolayca kurtulmak mümkün olmaktadır.
Tedavi sonrasında oluşabilecek yan etkilerin başında ise hafif kızarıklık geliyor. Bu yan etki son derece doğal bir gelişimdir ve herhangi bir müdahale ya da ek bir tedavi gerektirmemektedir. Ayrıca ödem, su toplanması ya da benzeri bir durumun oluşabileceği de biliniyor. Bu tip durumlar ile karşılaşıldığında kontrollü bir şekilde davranmak gerekir. Herhangi bir müdahale yapılmadan, şüphe uyandıran durumlar dahilinde uzman muayenesine başvurmak gerekiyor. Zaten doğal olan bir sürecin parçası olduğu için, kendiliğinden geçecektir. Bunlardan farklı olarak ateş ya da iltihaplanma gibi genelde beklemediğimiz sıra dışı komplikasyonlar için acilen uzman hekim kontrolü ve muayenesi şarttır. Genel olarak yan etki ve çeşitli komplikasyonlardan korunmak için uzman hekimlerin tavsiye ettiği tedavi sürecinde dikkat edilmesi gereken noktalara tam uyum sağlandığında, herhangi bir şikayet ya da aşırı bir yan etki görülmemektedir.
